6 Aralık 2015 Pazar

Hanif Manifesto-Hans Von Aiberg



Önce canlıyız, canlılara saygı. Sonra insanız, insana saygı! İNSAN olmasaydı, İslam olmazdı. O halde islamdan önce İnsan! İslam olmak için önce "İNSAN" olmak gerekir. İnsan temeldir! İnsan olmazsa İslam olamazdı.İslam ile İnsan Allah kulu oldu

İşte ültimatom, işte manifesto, işte protesto, işte sloganlar
MİLLETLERE İSTİKLAL
İNSANLARA HÜRRİYET!
KİŞİHAKLARINA SAYGI
CANLIYA YAŞAM HAKKI
ÇEVREYLE YEŞİL BARIŞ

Bunlar beylik sloganlar değil, bunlar nutuk değil, bunlar MEHDİ'nin düzeni, bunlar HANİF dinin gereği... Ayrıntılanmalı!

MİLLETLERE İSTİKLAL!

Ulusal bağımsızlık kavramı  şu sorunun yanıtında saklıdır:
“Devlet mi millet için vardır; millet mi devlet için vardır?”
“Millet Devlet için var” diyenler, düzenin düzenbazlarıdır.
Devlet baba, millet anadır “diyenler  ya zarbo ya zorbadır.

İNSANLARA HÜRRİYET
İnsan en temel değerdir, hürriyetleri ise en temel hakkıdır! 
Kişinin özgürlük düzeyi şunu orta yerde söyleyebilmesidir:
“Ben hür bir ülkenin özgür yurttaşıyım,avukatımı isterim.”
Bunları söylemekten kaçınan ya dilsiz şeytandır  ya da köle

KİŞİ HAKLARINA SAYGI
Kişi  temel haklarıyla kaim olup, hayvandan  farkı  saygıdır!
“İnsan doğuşta eşit, sonra çeşit çeşittir.” diyen insan değildir!
Özlükhakları demokraside: hak verilmez alınır biçimindedir!
“Hak verilir alınmaz” diyene sorun:Hangi legal çetedensiniz?

HAYVAN HAKLARINA KAYGI
Yaşam hakkı her canlı için kutsaldır. Önce ormanlara sığındılar, onları yoketmek üzereyiz, çocuklarımıza artık ansiklopedilerden fotoğraflarını gösterip, “Bak bu balina, bu fok, bu tilki, bu kurt” diye göstereceğimiz günlere çeyrek kaldı,vahşi onlar değil biziz!

Bir kısmı yabandan  geldiler, evcilleşip beldemize-bize sığındılar Kedi ağaca çıkıp kurtuldu, kurtulamayan sadık dost köpeklerdi! Onlar sokakta, İskenderun’da , beyaz ekranlarda içimizi sızlattı! Artık itlafçı, cani, katil belde başkanlarını seçmezsiniz değil mi?

Hemen şimdi  “Hayvan hakları”  üyesi olun, hayvan çiftliklerine yardıma koşun, katil başkanlara  engel olun, siz beslemeseniz de, alın ellerinden o zavallıları, sivil örgütlerin hayvan barınaklarına bırakın. Onlar size Allah’ın emanetidir, emanete ihanet edilmez!

Düşündüm de, ya ben köpek yaratılsaydım? İnsan insaf bilmez!. Ya katil bir başkanın çöp kamyonu presinde diri diri  öldürülür, ya havladığıma korkan,  hastalık  paranoyakları şikâyet etti diye üzerime benzin dökülür ve diri diri yakılırdım. Asıl hayvan kim!

Ne Şiiler tavşanı ne  de Şafiiler köpeği lanetlemesin artık!
ÇEVREYLE YEŞİL BARIŞ
Yüzmilyonlarca yılda  insan dışında hiç bir  canlı başaramadı!
Doğaya savaş açan barbar insan çeyrek yüzyılda yeşili bitirdi..
Deniz sanayii ile kirlendi. Oksijen çarpık müteahhitlerle yitti..
Doğa  orman ile tutunuyordu dünyaya!..Erozyonla  o da bitti!

Artık ne yapacağımı biliyorum. Şimdi bir telefon kadar yakın düşük ücretli “ağaç dikme hatlarını” arıyorum. Benim yerime derhal dilediğim kadar fidan dikiyorlar, hiçbir zahmetim yok! Pikniğe fidanlık-seradan aldığım fideleri dikmeye gidiyorum!

Vahşi müteahhitlerin,  yağmacı zenginlerin, tarla  hırsızlarının cahil ihmalcinin, artniyetli sabotajcının, usulsüz kesimcinin ve keçinin, kefaretinden kurtulamayız! Çünkü her bir ağaçta 300 milyon canlı size duacı! Allah’ın Cenneti sizin için yeşeriyor!

Yeşil murat rengidir, yeşil Cennet rengidir, yeşil  tedavimizdir.
Yeşil gölgedir, ferah ve serin, gözlerin şöleni, ruhun doyumu!..
Yeşillik seyirliktir, temaşa, sadabad,  mesire, yayla ve piknik!..
Asit yağmuruyla yok ettiğimiz, erozyon ile kıraçlaştırdığımız...

Dünyamız akciğer kanseri...Geç kalmaktan kork!
Önce insanız, sonra kadın-erkek!

Anne-baba,  kardeş-eş tüm bedenler birer fani, geçici emanettir!
İns-Cin, bitki-hayvan, melekler,  tüm ruhlar cinsiyetsiz kardeştir!
Bahçemdeki Yaseminle, şu beslediğim  kumrularla, şu çöpçüyle
Kiramen Kâtibin, arkadaşımın kâtibesi, bardaki şantöz kardeşim
Şu cumhurbaşkanı-bu düşmanım, o zenci-moğol ama kardeşim!
Kaç karşı cinsimle birlikte olurum, kaç kadını birden sevebilirim?
Biri eşimse kalanları kardeşim! Kaç kat elbiseyi üstüste giyerim,
aynı anda kaç katta oturup, aynı anda hangi yatta gezinebilirim?
“İnsan” olup yaklaşacağımıza, cinsiyet tabusuyla uzaklaşıyoruz!


Önce sevgi ile doku sonra oku!

Canlıyla barışırsan, kendinle barışıksındır. Göstergesi tevazudur.

Horgörmez, hoşgörürsün; kalleş değil kardeş olursun-benim gibi-
Bitkiyi, hayvanı sevmeyen insanı hiç sevemez, tek kendini sever
Çocuk sevmeyen, yetimi sevindirmeyen, kendini sevdikçe sever!
Kendini sevdikçe seven birisi yoksul, özürlü yaşlıdan nefret eder!
Allah da öyle bencilleri cimrileştirir ki Cehennem züppesi  olurlar.
En kötüsü de evreni sevgiyle dokuyan Allah’ın düşmanı kesilirler
Sevgiyle dokuyamayanın kalbi ilk emri, ilk farzına da mühürlenir!
Allah’ın ilk indirdiği surenin ilk ayetinin ilk kelimesi “OKU”
emridir. Hem de iki kez "İkra" diyerek... Öğrenci okutun, LÜTFEN!

 
Bendeki biçime değil içime bakın

Âmâ olan göz zarfı-afakı görmese de mektubu-enfusu okuyabilir!
Gören göz biçimde, ambalajda, kılıfta, vitrinde, makyajda körleşir
Hüner dışa bakıp içi görmemek  mi, çiftini bakmadan görmek mi!
Duymadan işitebilirsiniz, içime bakarsanız, beni hissedebilirsiniz.
Önce hamdım, tırtıl biçimindeydim. Biçimi değil bilimi koza ördüm
kendime, şimdi Kelebek olarak piştim belki de olmaya yüz tuttum
Zarfı mı okursunuz, mektubu mu?Zarf benim biçimim, mazruf ise
benim içim, içeriğim, tutarım ve kapsamım, mektubum, mesajım,
Bu eserin cildini-kapağını mı okursunuz,  yoksa kitabın içini  mi?

Câhil ataların olmasın bilmene engel
Kendi aklınla ‘oku’ gerçeğe sen gel!

Özsaygın, özsevginle özeleştirini yapmazsan özünle cebelleşirsin
Bilimle buluşursan, barışla uzlaşırsan özel biri olur ve özelleşirsin
Önce özeleştiri yaparsan kendin ölçüt olursun,öylece güzelleşirsin
Sen en güzel ahlak üzerine,en güzel biçimde yaratıldığını unutma
O seni kendi benzerinde yarattı, O sana kendi  ruhundan üfledi, O
insana bilmediğini okumayı öğretti ve  kalemle de yazmayı öğretti
Hayvana vermediği aklı, emaneti, bilim- teknolojiyi, uygarlık-görgü
ve sanatı verdi seni “En şerefli yaratık-Eşrefi mahlukat” diyerekten
halifesi kıldı, rızkını verdi, ilmini verdi, icat etti emrine verdi.
Bilim ‘Nur’dur, ALLAH nurunu karacehalet üzerine tamamlayacak!
Sen bilim yapmaktan korkmazsan, bilim senden korkar, kolaylaşır!
Bilim yapmak “Bugün Allah için ne yaptın?”sorusunun tek yanıtıdır.
İşin, İbadetin, zikrin ve iyiliklerin kendini  kurtarman içindir.
O sana  gereksinmez. O’nun için ‘oku’rsan, O’na taparsan, bilim yaparsan,
Sen elçisi gibi ‘Üsvai hasene’ en güzel ahlâk olan Allah ahlâkıyla
ahlâklanmış hanif  olursun. Ancak ahlâk’ı sakın hadislerde arama!


Yeniden yapılanmaya
Allah’a Kapılanmaya!

Asla korkma, Evren çok geniştir ama insan aklı ondan da geniştir
En büyük nimet olan aklın ile niyet et  ve ”Rabbim ilmimi artır” de!


Unutma!

Yaratan seni kendine köle değil;kendine kulluk için yarattı!
Yaratığın kölesi olursan,Yaratan’ın kulu olmaz; kulun kulu olursun!
Ne hoca dediğin maaşlı ruhbana ne şeyh denmiş misyonere değil
ALLAH’ın ipine tutun, HANİF MÜSLÜMAN olarak canını teslim et!

Bil ki!

 Çivisi çıkmış bu tabutluk düzenin, düzenbaz tek sorumlusu,
nefret ve taassubla yoğrulu irticacı cehalettir.Tek ilacıysa bilimdir!

Mukallit-takliden, naklen değil;  muhakkik-tahkiken, aklen iman et!
Asla istibdatçı, taassubçu, bağnaz,yobaz, sofu,softa takımı olma!
Onlar ki Cezayir örneği  soykıran, Arap örneği kılıçla kelle avlayan
İran-Afgan örneği başına kefen geçirdiği  kadını zevkle taşlayarak
linç eden, Kur’an’da yer almayan vahşeti ‘Şeriat’ adına yapanlar!..

Unutma ki, sen sözde müslüman, güya şeriatçı değil; Sünnetullah
(Ey iman edenler bir de aklen iman edin)dan hanif Müslümansın
Allah’tan fazla hiç bir kulunu;  Kur’an’dan çok sahte sahih hadisleri
Farzdan fazla sünneti; dinden çok mezhebini asla  ve asla sevme!

Bu ambiyansı hissetmeden Hanif olunmaz
hoşça-dostça kalınız sevgideğerler...

1 Eylül 2001 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder