6 Ekim 2015 Salı

TCG Muavenet faciasının 23. yıldönümü


2 Ekim 1992 tarihi nin gecesi Ege Denizi’nde devam eden NATO’nun planlı tatbikatlarından olan Display Determination ‘92 isimli tatbikata katılan TCG Muavenet muhribine ABD’ye ait USS Saratoga uçak gemisinden 2 adet NATO Sea Sparrow füzesi ateşlendi. Gemi komutanı başta olmak üzere 5 personelimiz (2 subay, 1 astsubay, 2 er) şehit edilmiştir. Ağır hasar alan ve sonra görev dışına çıkarılmak zorunda kalan gemide ayrıca pek çok personel de yaralanmıştır. 
Burada ilginç olan, USS Saratoga gemisi esasen hava hedeflerine karşı kullanılan NATO Sea Sparrow füzesini mod değiştirerek hafif su üstü hedeflerine karşı ikinci kullanış şekli olan SASS (Satıhtan Havaya Kullanılan Füzenin, Satıhtan Satıha Kullanılması. Asıl görevi uçak veya füze/güdümlü mermi düşürmek olan NATO Sea Sparrow’un su üstü gemilerine hasar vermek amacıyla kullanılması) modunda kullanılmış, arka arkaya ateşlenen iki füze ile TCG Muavenet’te ölümlerle sonuçlanan ağır hasara neden olmuştur. 
ABD, yaşanan olayların tatbikattaki bir taktik oyunu gerçek zannedilerek meydana geldiği mazeretini ileri sürmüştür. Bilindiği üzere bu ABD’nin ilk yanlışlığı değildir. İran-Irak savaşı esnasında ABD kruvazörü USS Vincennes, Basra Körfezi’nde bir İran yolcu uçağını düşürmüş, 290 sivilin ölümüne neden olmuştur. 
Barış şartlarının hüküm sürdüğü zamanda icra edilen bir tatbikatta böyle bir hatanın yapılabilmesi anlaşılır gibi değildir... 

KAZA İHTİMALİ YOKKaza sonrasında ABD Deniz Kuvvetleri kapsamlı bir soruşturma(!) başlatmış, soruşturmada Adriyatik Denizi’nden Ege Denizi’ne geçildiğinin farkında olmayan Harekat Bölümü personeli uygulanan senaryoyu gerçek sanarak ateşleme kararını uyguladıkları üzerinde yoğunlaşıyordu. ABD tarafı olayın; savaş harekat subayı taktik oyunda karşı kuvvette yer alan TCG Muavenet’e SASS modunda Sea Sparrow füzesi ile angaje olma kararı vermiş, bu işlem için geminin Savaş Sistem Doktrinindeki kontrol listesi üzerinden yapılması gerekenleri adım adım uygulamış, iş ateşlemeye gelince ‘Bu gerçek bir durum mudur?’ diye soran vardiyadaki silah sistem operatörüne ‘Evet, gerçek durum’ emri ile acı olayın gerçekleşmesine neden olunmuştur. 
Olayı kaza olarak değerlendirecek olursak mevcut durumun “ABD Deniz Kuvvetleri personelinin profesyonel yetersizliği, muhakeme eksikliğinin” önemli ölçüde eksik durumda olduğunun bir göstergesi olur ki bu da kabul edilebilir bir şey değildir. 
Müessif olay sonrası USS Saratoga uçak gemisinden kalkan bir helikopter ile bir kısım ABD’li, TCG Muavenet’e gelip gemideki güdümlü mermi parçalarını toplamak istemiş, (delil karartma amacını taşıdıkları kesin) ancak geminin komutasını alan Makine Subayı buna izin vermemiş, ABD’liler gemiden uzaklaştırılmıştır.
ABD’nin kaza açıklaması USS Saratoga mürettebatının iki atışının da tam isabet kaydetmesi; “Sea Sparrow” füzelerinin ateşlenebilmesi için 6 ayrı karara ihtiyaç olması, ayrıca bu işlemlerin ayrı ayrı odalarda bulunan personel tarafından yapılmakta olması” nedeniyle füzelerin peş peşe kazayla ateşlenmesi kaza veya yanlışlık ihtimaline imkan bırakmamaktadır. Türk kamuoyunda da inandırıcı bulunmamış, olayın kasten yapıldığını düşündürmüştür. Bu faciadan sonra “ABD Türkiye’ye 8 adet eski ve hurdaya çıkmış Knox Sınıfı fırkateynleri sattı.” TCG Muavenet için Türkiye’ye tazminat ödenmiştir. 
Tazminat olarak 8 gemi verileceği söylenmiş, ancak tazminat olarak verileceği söylenen 8 hurda gemi için uzun süre kira bedeli ve bilahare satış parası istenmiş ve alınmıştır. 
Olaydan sonra TCG Muavenet onarılamayacak derecede hasar gördüğünden görev dışı kalmıştır...

ABD MAHKEMESİNE GÖRE SİYASİ OLAYTCG Muavenet faciasında bir komplo teorisinden daha vahim bir durum vardır o da ABD’nin kapsamlı muhakeme yapmadan füze ateşlemek, bir hedefe düşünmeden angaje olması, insan hayatlarını sonlandırmak hatta dost ve müttefik addettikleri müttefik gemilerini vurmak(!) gibi çok önemli hayati konular ABD için son derece normal, hayatlarının bir parçası haline gelmiştir. İnsan hayatının kıymeti zerre kadar gözlerinde, vicdanlarında yoktur. Siyonist eksenli emperyal politikaları her zaman önde gelmiştir. 
TCG Muavenet’in vurulması olayı aylarca gündemde kaldı. USS Saratoga’nın komutanı emekli edildi. Harekat bölümünden de kusuru bulunan subayları mahkemeye verildi. Sonra ilişkileri kesildi. Şehit ve gazilerimize tazminat verildi, çok az yetersiz olduğu şehit aileleri tarafından dile getirildi. Tam bir katliamdı. Hiç arkası aranmadı. Şehitlerimizi, gemimizi kaybettiğimizle kaldık.
Şehit yakınları ve gaziler tarafından ABD mahkemelerinde tazminat davaları açıldı. Süren davalarda acılı şehit yakınları maalesef yalnız bırakılmıştır. Davalar yaklaşık 7 yıl sürmüş sonuçta şehit yakınları ve gaziler ABD ordusuna karşı tek başlarına davayı sürdürmüşlerdir. Dava sonunda ABD Mahkemesi; olayın “askeri bir olay değil”, “siyasi bir olay” olduğunu dolayısıyla da davaya bakamayacağına karar vermiştir. 
Olayın, ABD mahkemesinin; gemimizin kaza sonucu değil, “siyaseten” vurulduğu kararıyla asıl gerçeğe ulaşmış oluyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder