31 Ekim 2015 Cumartesi

Nüfus Müdürü H.ÜNLÜ den Açık Mektup

Seçime bir gün kala skandal belge



Adıyaman Emniyet Müdürlüğü, yarın yapılacak 1 Kasım seçimlerinde  Oy ve Ötesi grubu üyelerinin sandık alanı ve çevresine alınmayacağına karar verdi. Emniyet, okullarda görevli amirlerin , sandık kurulu başkanlarına sabahdan bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapmasını ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmesini istedi. Söz konusu talimatın, diğer illerde de verildiği belirtiliyor.
Adıyaman Emniyet Müdürlüğü’nün 1 Kasım seçimleriyle ilgili tartışma yaratacak kararına Cumhuriyet ulaştı. Adıyaman Emniyet Müdür Yardımcısı İsmail İçen, 30 Ekim tarihli “Sandık alan ve çevresi tedbiri” konulu bir yazıyı, tüm merkez ve ilçe teşkilatlarına gönderdi. Yazı, seçim güvenliğini sağlamak amacıyla sivil inisiyatif olarak kurulan Oy ve Ötesi grubunu hedef alıyor: Emniyetin yazısında, şöyle denildi:
 
“Oy verme günü olan 1 Kasım 2015 Pazar günü, sandık çevresinde ‘Bina sorumlusu, sandık kurulu başkanı ve memur üyeler, seçime katılan partilerin onaylı müşahitleri, sandık alanında kayıtlı seçmen, milletvekili ve milletvekili adayları, çağrılması durumunda kolluk güçleri, sandık başı işlemlerine engel olmamak koşuluyla medya mensupları haricinde kimse bulunamaz.(298.S.K. Madde 82) hükmü dışında bulunanlar, özellikle Oy ve Ötesi Sivil İnisiyatif Grubuna ait hiçbir üyesinin sandık alanı ve çevresine alınmayacaktır. Okullarda görevli amirler sandık kurulu başkanlarına sabahtan bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapacaklar ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecektir. Rica ederim.” 

İŞTE O BELGE
 
[Haber görseli]

İsviçreli Dr. Hakkı Açıkalın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıktan Epilepsi (Sara) hastası olduğunu iddia etti.


İsviçreli Dr. Hakkı Açıkalın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıktan Epilepsi (Sara) hastası olduğunu iddia etti. Erdoğan’ın uzun yıllardan beridir bu hastalığa sahip olduğunu ifade eden Açıkalın, Erdoğan’ı bir defa muayene etme şansı olan Ankara Güven Hastanesi Doktorlarından 42 yaşındaki Nörolog Sümer Güllap’ın, denilenin aksine neden öldüğünün iyi araştırılması gerektiğini söyledi.
İsviçreli Psikiyatr, Psiko-geriatre uzmanı Dr. Hakkı Açıkalın Cumhurbaşkanı Erdoğan’da yaşanan davranış bozukluklarının ne anlama geldiğini ANF’ye değerlendirdi.
ERDOĞAN EPİLEPSİDEN KAYNAKLI BİRÇOK KİŞİSEL BOZUKLUK YAŞIYOR
Erdoğan’ın sahip olduğu Epilepsi (Sara) hastalığından kaynaklı birçok kişilik bozukluğu içinde olduğu dile getiren Dr. Açıkalın, Erdoğan’da beliren birçok özellikte Epilepsinin büyük etkisinin olduğunu söyledi. “Beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik bozuklardır” diyerek hastalığı tanımlayan Açıkalın, Epilepsi nöbetlerinin farklı şekillerde ortaya çıktığını söyledi. Açıkalın hastalığa bağlı gelişen nöbet anlarında neler yaşandığını şöyle ifade etti: “Bazı nöbetlerden önce korku hissi gibi olağan dışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişi yere düşebilir. Bazen de ağzı köpürebilir ve buna bağlı ağır kazalar yaşanabilir.”
Semptomları itibari ile birçok başka hastalığa bağlı olarak Epilepsinin ortaya çıkabildiğini ifade eden Açıkalın, Epilepsinin kendiliğinden ortaya çıkabildiği (idoopatik) gibi genetik olarak da ortaya çıkabildiğini belirtti.
‘EPİLEPSİ HASTALARINDA SOSYO-PSİKOLOJİK PROBLEMLER YAŞANIR’
“Epileptik hastalarda psikiyatrik ve sosyo-psikolojik problemlerinin görülme sıklığı tam olarak bilinmese de bu hastalıktan kaynaklı yüzde 20-25 arasında sosyo-psikolojik sorunların yaşandığı tahmin edilmektedir” diyen Açıkalın, hastalığa sahip kişilerde nelerin yaşandığını şu şekilde sıraladı: “Bu hastalar işsizlik veya işlerinde verimsizlik sorunları da yaşamaktadırlar. Hastaların yüzde 10 civarındaki bir bölümü psiko-mental defektler ve bozuklukları nedeniyle psikiyatrinin süjeleri olmaktadırlar. Bu hastaların sosyal ilişkilerinde de arkadaş çevreleri, eş ve çocuklar, akrabalar ve iş bağlamında da çok ciddi sıkıntıları vardır. Epilepsi hastalarında hem nevrotik bozukluklara hem entelektüel kifayetsizliklere hem de kişilik bozukluklarına rastlanmaktadır. Epileptik hastaların saldırgan bir karakterleri vardır.”
Hastalığa sahip kişilerin devamlı kullanması gereken Antikonvulsivan ilaçların kullanımı entelektüel uyuşukluğa neden olduğunu söyleyen Açıkalın, “Bu ilaçların entelektüel yetilerde olumsuz etkileri, özellikle entelektüel yavaşlamaya yol acıktıkları perseverasyonlara (bir sözcük veya sözcük dizilesinin hastanın iradesi dışında sürekli olarak kullanılması) ve hafıza bozukluklarına sebep oldukları gözlenmiş durumdadır” dedi.
EPİLEPSİ HASTALARIN ÖZELLİKLERİ
Açıkalın, Epilepsi (Sara) hastalığına içerisine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da dâhil ederek sahip kişilerde görülen hastalıktan kaynaklı yaşanan kişilik bozukluklarını şu şekilde anlattı:
“Epileptiklerdeki kişilik problemleri değişik formlarda ortaya çıkabilir. Bu kişiler itaate yatkındır fakat itaatkârlarının altında müthiş bir persecution (gadre, zulme uğramışlık duygusu) ve kuvvetli paranoid duygular yatar. Bu hastalar bazen tehlikeli agresif davranışlarla seyreden duygu değişiklikleri olabilir. Bu hastalar genellikle egosantrik (ben merkezci), irritabl (aşırı tepki veren, kolayca sinirlenen), exigeant (ısrarla isteyen) ve kestirilmeyen agresif davranışları yaygındır. Ağır, hantal perseverasyonları olan kişiler olup düşünceleri sabit, stereotipik (tekrar edici) ve katıdır.”
Erdoğan’ı doğrudan muayene etme şansı olmadığı için kesin verilere dayanmamakla beraber Erdoğan’ın içinde bulunduğu durumun büyük bir ihtimalle Epilepsi (Sara) hastası olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu söyleyen Açıkalın, “Toplum Erdoğan’ın davranışlarını siyaset gereği yaptığını düşünse de biz hekimler olarak duruma bilimsel yolla bakmak zorundayız. Buradan hareketle açıkça diyebilirim ki Erdoğan içinde bulunduğu durumda Epilepsi hastası olmasının büyük bir etkisi var” şeklinde konuştu.
‘ERDOĞAN EPİLEPSİYLE BAĞLANTILI OLABİLECEK BİRÇOK HASTALIĞA SAHİP’
Doğrudan ve dolaylı yollardan Epilepsiye bağlı olarak Erdoğan’da birçok hastalığın geliştiğini de ifade eden Açıkalın, Erdoğan’da epilepsi ve diğer hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan kişisel ve davranış bozukluklarını ise şu şekilde sıraladı:
“Erdoğan’ın siyasete başladığı yıllardan beri kirli bir ağıza sahip olması, insanlara hakaret etmesi ve insanlara karşı saldırgan bir dil kullanması, anormal derecede agresif bir kişiliğe sahip olması, gün içerisin de ve ya kısa dönemlerde yaşanan kişilik değişikliği veya davranış değişikliği, sık sık tehditkar bir üslup kullanması, kendisinden beklenmeyen bir davranış sergilemesi, bir fikri sık sık tekrar etmesi, olumsuz düşüncelere sahip olması veya paranoyaklık, etrafındaki en yakın insanlardan başlayarak herkese karşı büyük bir güvensizlik içinde olması, yine yalan söyleme ve söyledikleri kısa bir süre sonra inkar etme, kendi söylediği yalan bir süre sonra kendisinin inanması, lükse ve ihtişama düşkünlük vb.”
‘HASTALIK ERDOĞAN’DA ÇOK KOLAY KENDİSİNİ DIŞA VURUYOR’
El kol hareketlerinden tutun da yürüyüşüne kadar bir bütün olarak ele alındığında Erdoğan’ın bu hastalıklara bağlı olarak davranış bozukluğu içinde olduğunu bu konuda uzman olan herkesin iyi bildiğini ve gördüğünü dile getiren Açıkalın, Erdoğan’ın doktorları veya yakınındaki adamlar tarafından bu durum ne kadar gizletilmeye çalışılsa da hastalığın Erdoğan’da kendisini çok kolayca açığa vurduğunu vurguladı.
Düzenli ilaç kullanılsa bile Epilepsiye bağlı nöbet veya krizlerinde yaşandığını ve bu kriz devrelerinde kısa süreli hafıza kaybının da yaşandığını ifade eden Açıkalın, Erdoğan’ın içinde bulunduğu durumdan kaynaklı bu krizleri geçirdiğinin muhtemel olduğunu belirtti. Açıkalın “Erdoğan’ın belli aralıklar ile ortadan kaybolması veya birkaç gün dışarı çıkmaması bu nöbetlerin yaşandığını büyük göstergesidir” dedi.
‘ERDOĞAN’IN DOKTORU NEDEN ÖLDÜ İYİ ARAŞTIRILMALI’
Erdoğan’ın 2006 yılında makam aracında kilitli kaldığı için fenalaştığı olayı hatırlatan Açıkalın, Erdoğan’ın o gün büyük ihtimalle Epilepsi nöbeti geçirdiğini söyledi. Yine o olayın ardından Erdoğan’a kaldırıldığı Ankara Güven Hastanesinde ilk müdahaleyi yapan hastanenin 2008 yılında hayatını kaybeden Nüroloji Anabilim dalı Uzmanı Dr. Fethiye Sümer Güllap olduğunu hatırlattı. 42 yaşında hayatını kaybeden Güllap’ın gribal enfeksiyon yüzünden hayatını kaybettiği söylense de bu ölümün neden yaşandığının iyi araştırılması gerektiğini dile getirdi. Açıkalın, Erdoğan’ı o an muayene etme şansı bulan Güllap’ın o gün Erdoğan’ın aslında neden makam aracında fenalaştığını iyi bildiğini söyledi. Açıkalın “Erdoğan o gün o hastanede muayene edilmesine rağmen bu durum hastanenin resmi kayıtlarına düşürülmüş mü buda araştırılmalı” dedi.
‘ERDOĞAN EPİLEPSİ OLMASINA GÜVENİYOR’
“Erdoğan aslında bugün birazda epilepsi olmasına güveniyor çünkü yarın ülkede bir şeyler değişirde Erdoğan’a yargılama yolu açılırsa, Erdoğan kendisini Epilepsi hastası olmasına dayandırarak savunacak” diyen Açıkalın, Epilepsi hastalığı kanıtlanmış bir kişinin yargı önünde cezalandırılmasının zor olduğunu söyledi.
‘AKSİNİ İDDİA EDEN VARSA ÇIKSIN AÇIKLAMA YAPSIN’
Böyle bir hastalığa sahip bir kişinin asla sağlıklı kararlar alamayacağından kaynaklı ülkenin başında olmasının anlaşılmaz olduğunu söyleyen Açıkalın, Erdoğan’ın hastalığının bilinçli bir şekilde üzerinin kapatıldığını belirtti.
Açıkalın “Ben alanımda uzman bir doktor olarak Erdoğan’ın hangi hastalıklara sahip olduğunu söyledim bunun aksini iddia eden birileri varsa çıkıp açıklama yapabilir” dedi.
(BERN – SERKAN DEMİREL-ANF)

30 Ekim 2015 Cuma

MERNIS İÇİNDE VİRUS MU VAR?


Selam Ve Selam 
Kamuoyunda bilinenin aksine Fethullahci yapilanma Emniyet icinde TAMAMEN etkin değildir.Sadece İstihbarat,Cevik Kuvvet ve Personel dairesinde etkinlerdir.Pasaport şube ve Trafik şubeyi de ele geçirmeye çalışmışlar başarılı olamayınca başka bir plan kurmuşlardır
Gozden kacirilan  Fethullahci yapilanma 120 milyon yaşayan ve ölen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bilgilerinin tutulduğu MERNİS projesi içerisine,Nufus ve Vatandaslik Genel Mudurlugu,coreklenmistir
Fethullahci yapilanma bu ugurda 1000 kusur personelin cinsel ilişkileri,kurtaj durumları,fantezileri vs hakkında dosya tutmuştur.Hatta Cankaya ilçe nufus mudurlugune gelip giden personelle ilişki kuran,Fethullah okullarından yetişme,ALEV kod adlı kızıl saçlı seksi hatunla ilgili hikayeler Ankara esnafının dilindedir.
300 kadar olan Nufus Vatandaslik İsleri Genel Mudurlugu merkez teskilati,Fettoşçulardan icazet alan 700 kişiyle 1000 civarı personele yaklaşmış,personelden  yürüyecek yer neredeyse kalmamıştır
Butun Turkiye nin Osmanlıca arşivlerinin dijital ortama geçirilmesi projesini yuruten T.A ve çipli kimlik kartı projesinin başındaki O.A Fethullahci yapilanmanin elemanlaridir
Emniyet içindeki Pasaport şube ve Trafik şubeyi ele geçiremeyen Fethullahcilar ehliyet ve pasaport işlemlerinin Nufus Genel Mudurlugu ne verilmesi için sıkı bir lobi faaliyeti içerisine girmişlerdir.(http://gundem.milliyet.com.tr/artik-pasaportlar-polisten/gundem/detay/1750619/default.htm)
FETHULLAHÇI GLADİO MERNİS yazılımı içerisine bir virüs yerleştirmiş,bu virüsle MERNİS sisteminden bilgi çalıp 1500 TL ye ELİNİ ÖPENE satmışdır(http://haber.gazetevatan.com/merniste-yazilim-hirsizligi-iddiasi/320011/1/gundem, http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15430731.asp )
Bu VİRUS sistem icerindeki verileri bozmaya başlayınca ve sistemde iz bırakınca MERNİS anabilgisayarını yakmaya bile cüret etmişdir(http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=163288, 
 http://www.radikal.com.tr/turkiye/e_devlete_yangin_darbesi-1011779 )
İşte kendi çabalariyla bu virusle başa cikamayan Fethullahci ekip,Microsoft tan yardim almis ve Microsoft un Endpoint Protection isimli yazilimini MERNİS sistemine kurmuştur.
Ancak Microsoft gibi UÇKURU CIA IN ELİNDE olan bir kurumun yazılımının MERNIS gibi milli(!)olması gereken bir yazılım sistemi içerisinde yüklü olması kuskular uyandirmaktadir.
Nufus ve Vatandaslik İsleri Genel Mudurlugunden istegimiz bu suphelerin bertaraf edilmesidir.
H.Ünlü
Nufus Müdürü

FLASH HABER !! MERNIS ANA BILGISAYARI YAKMAK ISTEDILER

FLASH HABER !! MERNIS ANA BILGISAYARI YAKMAK ISTEDILER
sELAM vE sELAM
Fettoscu GLADIO Dun saat 17:15 sularinda MERNIS serverini kilitlemis ve log
alinmasini engelemisitir
Yetmemis saat 18:20 siralarinda Ankara Yenimahalle deki MERNIS serverina BENZIN
dokup yakma tessebbusunde bulunmuslardir.
Esanli olarak saat 20:15 de Bursa ili Osmangazi ilcesindeki MIT Bolge Baskanligi
altinda bulunan yedek MERNIS serverinini bulundugu,Demirtas mahallesi-Cekirge
caddesi arasindaki bolgede yeralti ussune saldirida bulunulmus,8 istihbaratci
VATAN EVLADI sehit olmustur.
Saldirida Bunker BUSTER denen siginak delici DEPREM BOMBASI ve kimyasal
silahlalar kullanilmisitir.
Saat 21:30 civarinda hocamiz HDCF Bilisim ekipler amiri Mehmet Serendip ALTINDAL
a Mudanya ilcesi Guzelyali mevkiinde evine giderken KISA MENZILLI SUIKAST FUZESI
ile saldirida bulunulmus,Hocamiz agir yarali olarak kurtarilmisitir.
Damadi ve Zigzag BIOlogic uyesi Ismail Hakki ELBILIR ile irtibata gecilmis,IZMIR
de ThuleQaarnak a ait bir usse nakledilmisitir
Bugun saat 16:22 de Golbasindaki yedek bir sunucu telefon trafigiyle devreye
alinmisitir
Bunlara Ragmen
1 ARALIK 2008 ALIKAHYA VE SUTLUCE Patlamalari
Engin TEMEL Cinayeti
Albay Aytekin ICMEZ in ve Munevver KARABULUT un sehadeti
Saatci Ali Efendi Konagi Skandali
YUVACIK ta AKP NIN SEX ALEMLERI
IZMIT NUFUS SOYGUNU
pesine dusmekten vazgecmiyoruz
ZALIMLER ICIN YASASIN CEHENNEM

İçişleri Bakanlığı’na VİRÜS mü bulaştı??

Selam Ve Selam
İçişleri Bakanlığı ve Nüfus Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü içindeki RENEGADE lerden aldığımız bilgiye gore İçişleri  Bakanlığı tarihinin gördüğü en kötü SİBER SALDIRI ile karşı karşıya gelmiş.
Telekomunikasyon Iletisim Baskanligi’nin 29 Eylul 2014 tarih ve 435203 sayili yazisina gore olay soyle gelisti:Siber suclari arastirmakla gorevli BOME grubu normal arama motorlarından ulasilamayan DERIN WEB de(http://www.deepwebtr.info/deep-web-nedir/#) bazi e-ticaret ve porno sitelerine giris sifreleriyle mail adreslerine rastladi.
Bu mail adresleri arasinda “gov.tr”uzantili kurumsal mail adreslerinde oldugu,bu mail adreslerinin Nufus ve Vatandaslik Isleri Genel Mudurlugu’ne ait oldugu goruldu.Porno ve e-ticaret sitelerinin sifreleriyle mail adreslerinin sifrelerinin ayni oldugu,boylece Icisleri Bakanligi ve MERNIS sunucularina VIRUS bulastirildigi tespit edildi
Icisleri Bakanligindaki kaynaklarimiza gore bu sunucular CIPLI KIMLIK projesinde kullaniliyor.
gizlibelge

SECSIS ve MERNIS Komplosu

Selam selam
 SECSIS ve MERNIS Turkiye nin topla tufekle degil uc bes satir yazilim koduyla ISGAL edilmesi operasyonudur.MERNIS sistemi 33.derece mason muteveffa Dogramaci ve KOC un,SECSIS ise ne kadar HAVELSAN denilse de INTA SPCAETURK un katkida bulundugu projelerdir
.SECSIS/MERNIS projelerinin ulusal yazilim sertifikasi yoktur.Yani program kodlari acikta degildir verilere ne islem yapildigi belli degildir.MERNIS sisteminde Microsoft urunu ASP.NET+Smart client altyapisi SECSIS de ise ORACLE vardir.
ORACLE+MICROSOFT un CIA gibi kurumlarla iliskisi artik asikardir.
MERNIS sistemine XML WEB servis uzerinden SECSIS sistemine ise UYAP altyapisi uzerinden Edirne Adliyesindeki katibe tarafindan Trojan bulastirilmisitr.Bu memure ise AB ci bakanin danismani bilgi universitesi mezunu gencin(Tuna B.) kuzenidir.

Secimlerde hile yapanların akibeti

İlk MERNİS (Hacettepe Üni) ile muhatap olmuştum (Delikli kartlar döneminden beri Mernis var aslında). Oradan sağlam arkadaşlar edinmiştim.(Yarımağan vs) Özel olarak onlarla iletişim kurdum.
Şöyle bir şey: AKP’ye hiç oy vermiyorsunuz. Sayılarla, mesela on milyon CHP diye giriyorsunuz bilgisayara, 10 milyon MHP, kalanı bölüştürüyorsunuz ve içinde hiç AKP yok. Yani AKP adı var ama aldığı oy sayısı >>>SIFIR diyorsunuz.
Sonra YENİ SEÇİM için bunları siliyorsunuz ve şablon ile programı koruyorsunuz. (Programmers sadeceUSA programmers) Evet, mesela 2015 seçimleri için bunu olduğu gibi siliyorsunuz. Sildikten sonra inanılmaz bir şey oluyor:
Tüm partiler SIFIR, ama AKP %12.5. Hani silmiştim? Üstelik AKP hiç OY almamıştı. RTE bile kendine oy vermemişti…

Bir deney daha yaptık sonra. AKP’nin adını kaldırdık, sonuç >>> kararsız oyları %50 çıktı? Var mı böyle bir şey? Bu ne demek? YSK ne yapıyor böyle? BİLMİYOR MULYS sınavları gibi HİLELİ olduğunu? KAPTAN NEYAPSIN BUNU ŞİMDİ?

>>>> Programin icine gizli yerlestirilmis demek ki; Yani Program diyorki AKP olmazsa olmaz

AKP hiç girmese bile 40 milyonluk seçmen sayısının 5 milyonu ona oy veriyor. Ayrıca buharlaştırılmış 5 milyon seçmen daha var, onlar da AKP’ye veriyor. KAPTAN NE YAPSIN BU HİLELERE ŞİMDİ.

>>>> seçmen sayılarındaki azalıp çoğalmanın sebebi de ortaya çıkmış oluyor, ortada seçmen yok

YSK böyle AJANLIK yaparken, SİYONİZME, CASUS ABD’ye uşak olmuşken kaptan ne yapsın candaşlar? İmamın ordusu TÜRKİYEYİ ele geçirmiş, KİMSE uyanamadı.
İşte bu BİLGİSAYAR HİLELERİ Kur’an’da mutaffifin isimli bir surede verilmiştir. Bugün sadece mealini yazın, başka bir zaman yorumunu yaparız.

>>>> Mutaffifin-1: Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline! – 2: Onlar insanlardan ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. – 3: Fakat, kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar.
>>>> Mutaffifin-4>6: Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı? – 7: Hayır, günahkârların yazısı, muhakkak “Siccîn”dedir. – 8:”Siccîn”in ne olduğunu sen ne bileceksin. – 9: O, yazılmış bir kitaptır.
>>>> Mutaffifin-10>12: O gün yalanlayanların; hesap ve ceza gününü yalanlayanların vay haline!
>>>> Mutaffifin-12: Onu, ancak her azgın, günahkâr kimse inkar eder. – 13: Ona âyetlerimiz okununca, “Eskilerin masalları” der. – 14: Hayır hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır.

YORUMU SİZ YAPAR MISINIZ? (BİLGİSAYAR HİLELERİCEVAP ANAHTARLARI HİLELERİÖĞRETMENATAMALARI HİLELERİ).

>>>> Veyle girmeye can atıyorlar.
>>>> bir milletin hakkını, yıllarını, geleceğini çalıyorlar; Veylun lilmutaffifiyne. VEYL!
>>>> “Fakat, kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar.”

Evet, MİZAN terazidir. Mutaffifin nedir? Bakar mısınız sözlüğe…


>>>> TuFaya getirilmek; muTaFfinin; TuFaya getirildi koskaca millet.
>>>> “Mutaffif” kelimesinin çoğuludur. Bunun, “alırken dolgun, verirken eksik ölçenler” demek olduğu,
>>>> mutaffifin: alışverişte muhatabının hakkını tam vermeyenler.

Ortada ADİYAT (at gibi ama at değil) gibi bir AYGIT var (Apperey, Aparatus, cihaz). HESAP ÜZERİNDEOYNAMA yapan aygıt demek, sizce bu nedir? (yanıtını vermiştim zaten).


>>>> Yani Bakkal Kantari okkasi degil PC aparati oluyor
>>>> Topuzu kaydırmak. Kantarlarda dengeyi ayarlayan topuz olur. O topuz kaydırılırak ayar verilir.

BİLGİSAYAR ÖLÇÜMÜ VE ÖLÇEKLEMESİ bilgisayarın SUÇU yok. PARMAK SAHİPLERİNİN SUÇU VAR! Nereye gidecekler? WEYL (VAVEYLAÇUKURUNA. Nerede bu, SİCCİN’de? Neden böyle bir uçurum var?ÇÜNKÜ TAM ŞEYTANIN / İBLİSİN kucağına düşecekler, SİCCİN’de kimler var? (ayet lütfen) Ve ikinci soruDEFTER TUTMAK NE DEMEK?

>>>> 83-7: Hayır, iş, düşündükleri gibi değil! Rezilliğe batmışların kitabı, karanlık ve pis bir çukurun, Siccin’in ta içindedir. – 8: Siccin’in olduğunu sana gösteren nedir? – 9: Rakamlandırılmış bir kitaptır o.

SİCCİNDE KİMİN BİLGİSAYARI var? BİLGİSAYARI GÖRDÜNÜZ ? Ve ŞEYTAN SİCCİN’de yanmaktadır. Pekiyi bu Mutaffifin hilesi yapanların orada ne işi var? Şeytanın bir bilgisayarı yok muydu? AZAZİL isen elbette Cennet haznedarısındır ve sen bir ZİMMET KOMPÜTERİNE sahip olmalısın. Ayniyat ve aydiyat açısından.
BİLGİSAYARDA HACKER gibi hile yapacaksın ha? Sen daha seçime girmeden AKP’ye 5+5 milyon oy vereceksin ha? O zaman ŞEYTAN ile birlikte olacaksınız.
O da sizin gibi HAZNEDAR idi. Yasak ağacı SATMAYA kalktı terbiyesiz yaratık!
Ve insanlar YANARAK, cinler ise YAKARAK azap görürler. Ya şeytan? O cinlerden olduğu için YAKARAKazap görüyor ve de ayrıca siz onunla orada bütünleşince, CİNSAN diye asıl öz varlık olarakBİRLENİYORSUNUZİKİ KEZ azap!

>>>> enam-124: Suç işleyenlere Allah katından bir aşağılık ve yapmakta oldukları hilekârlık sebebiyle çetin bir azap erişecektir.

Aman yarabbi, hem insan yanarak azap görüyor ve aynı anda cinsan olarak birleştiği için YAKARAK da azap görüyor! Böyle bir azap düşünebiliyor musunuz? (Bunu başka bir gün anlatırım. Allah böyle bir azabı göstermesin. Mesela yanıcı gaz Hidrojen ile yakıcı gaz oksijen BİRLEŞİYORLAR). Yani >>> SU >>>YANIYOR. İleride bir gün bunu size anlatırım inş.

Hans von Aiberg, 14 nisan 2011

SECSIS de neler oluyor?


TSK’ya kumpas sürecinde sadece askerler değil, Aselsan, Havelsan, Roketsan gibi askeri şirketler de hedef alındı; Hangi “paşa çocuklarının” ne maaşlarla çalıştırıldığı çarşaf çarşaf anlatıldı. Maksat burada da hasıl oldu, eski personelin çoğu gönderildi veya istifa etmek zorunda kaldı. Yerlerine kimlerin geldiğini söylemeye gerek yok. Bakmayın iktidarın bu şirketlerde nasıl büyük projeler gerçekleştirildiğini anlatmasına, bilenler, “Her yer arpalık oldu, şirketler tepetaklak gidiyor” diyor.
Konumuz askeri şirketlerin hâli değil, hem “parallelle” mücadele, hem de “seçim hileleri” iddiası. Seçimlerde hile yapılacağı iddiası herkesin dilinde. Cemaat ve muhalefete göre AKP, AKP’ye göre cemaat ve muhalefet hile yapmaya hazırlanıyor.
Hile deyince bilgisayar sistemi, yani SEÇSİS, SEÇSİS deyince de bu sistemi geliştiren Havelsan akla geliyor. Burası fena halde karışmış durumda.
Ne zamandan beri mi? Kumpas davalarda gerçeğe aykırı bilirkişilik yaptığı için TÜBiTAK’tan “atılan” Ünal Tatar’ın Havelsan’da işe girdiğini ortaya çıkarmamızdan sonra. TSK Güçlendirme Vakfı’nın da Başkanı olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in meseleye el koymasından sonra Tatar’ın işine hemen son verildiğini duyurmuştuk.
İlginçtir, Havelsan yöneticileri Tatar’ın kimlerin referansıyla ve nasıl iş başı yaptığının değil, daha çok bu haberi kimin sızdırdığının peşine düştü.
Bu vesileyle Ünal Tatar’ın TÜBİTAK’tan “atılması” süreciyle ilgili de önemli bilgilere ulaştık. Meğer atılmamış, istifa etmiş. Nasıl mı?
Evet, atılma kararı alınmış, ancak bu karar tam 1.5 ay sümen altında bekletilip, tebliğ edilmemiş. Bu arada Tatar, hem Havelsan’la bağlantıya geçmiş, hem de TÜBİTAK’ta 10 yılını doldurmuş, ondan sonra istifa etmiş. Özetle, korunup, kollanmış. Tatar’a bu “iyiliği” yapan yöneticilerden birisinin seçimden sonra TÜBİTAK Başkanlığı’na getirilmesinin konuşulduğunu söylersek, herhalde “parallele mücadelenin” ne kadar ciddiyetle(!) yürütüldüğü konusunda bir ipucu vermiş oluruz.
Ünal Tatar sonrası gelişmelere geçersek; TSK Güçlendirme Vakfı konuyu takibe alınca Havelsan Yönetim Kurulu, bir genel müdür yardımcısı, Siber Güvenlik Direktörü, İnsan Kaynakları Direktörü ve bir Genel Müdür Danışmanının daha iş akidlerini feshetti.
Ne tesadüf, Tatar örneğinde olduğu gibi bu isimlere de karar tebliğ edilmedi, hepsi 2 hafta rapor aldı.
Bu arada Havelsan’ın sivil yöneticileri tabiri caizse Ankara’yı ayağa kaldırdı, AK-Saray, Milli Savunma Bakanlığı arasında mekik dokuyup, bunların “paralelci” olmadığını, “AKP’ye ve kendilerine komplo kurulduğunu” anlatmaya çalıştı. İddialara göre, Erdoğan topu Milli Savunma Bakanına atarken, Bakan İsmet Yılmaz da Havelsan yönetimi hakkındaki iddialara ilişkin dosyaları önlerine koydu.
İş akdi feshedilenlerden Siber Güvenlik Direktörü ile Genel Müdür Danışmanı geri dönemeyeceklerini anlayınca, rapor bitiminde istifa etti. Aynen Ünal Tatar gibi.
Havelsan’ın yöneticileri, Genel Müdür Yardımcısı ve İnsan Kaynakları Direktörü’nün durumunun ise Yönetim Kurulu’nda bir kez daha görüşülmesi yönünde karar aldırmayı başardı. Yönetim Kurulu toplantısı Mayıs ortasında yapılacak ve nihai karar verilecekti, ama Haziran’a, seçimlerden sonraya ertelendi. Ve iki isim de yeniden göreve başladı.
Peki bu “ikna ve erteleme” süreci nasıl gerçekleşti? İddia o ki; Havelsan’ın sivil yöneticileri iktidara, “SEÇSİS etkilenir” demiş. Şimdi Havelsan’da şunlar soruluyor:
– Eğer bu isimler “paralel” ise iktidar, kediye ciğer emanet etmiş olmuyor mu?
– Değilse de bir genel müdür yardımcısının, SEÇSİS’le böylesine doğrudan ne alaka ve etkisi olabilir?
– TSK’nın “parallelle” mücadele etmediği söyleniyordu. Şimdi bu engelleme çabaları neyin nesi?
Özetlersek; Genelde “paralelle mücadele”, özelde Ünal Tatar olayı askeri şirketlerde sivil-asker çatışmasını gün yüzüne çıkardı. AKP’li sivil yöneticilerin, sadece Havelsan’ın emekli asker olan Yönetim Kurulu Başkanı ve Başkanvekilini değil, TSK Güçlendirme Vakfı’nın asker kökenli Genel Müdürü’nü tasfiye etmek istediği, askerlerin de “şaibeli” sivilleri hedef aldığı konuşuluyor.
7 Haziran’dan hemen sonra yaşanması beklenen bu “savaşı”, seçim hay huyunda kaynayacağı için bugünden duyuralım istedik.
Müyesser Yıldız

Secsis meselesi

Seçimleri hatırlıyorum; Hani şu “Seçsis” bilgisayarları çok yavaş ve kararsız çalışan Windows Vista işletim siztemi ile yüklü olan Seçsis!
Amerika’dan getirilmişti bu sistem.
İlk seçimlerde %13 civarında Genç Parti’nin oylarını yani Cem Uzan’ın oylarını bilgisayar oyunu ile sayımda öğütüp Akp’nin hanesine yazan sistem. Daha sonra aynı operasyonu Yeni parti için yaparak oyları öğütmüşlerdi.
Ve sistem tuhaf bir şekilde heryerde akpartinin oylarını %12’nin üzerinden başlatıyordu.
Yani diğer partiler %1, %2, %3 diye sayarken akparti %12, %13, %14 diye saymaya başlıyordu.
Bu 2007 kurulumlu Seçsis bilgisayarları ne hikmetse Windows 7’ye terfi ettirilmedi. Çünkü Amerika’dan sisteme gömülü program Vista’da yüklü idi. Bir de mezar seçmenleri ve darülaceze gibi acaip tuhaflıklar ile seçmen sayısında 5milyonluk değişikler zuhur etmişti.
Türkiye seçimlerinde bir şaibe’dir almış başını gidiyor.

Aytunç ALTINDAL ı çipli kimlik mi hasta etti?

AYTUNÇ HOCA Aşağıdaki AÇIKLAMAYI YAPTIKTAN SONRA HIZLI GELİŞEN BİR KANSERE YAKALANDI SİZCE BU TESADÜF MÜ?Çipli kimlik projesini ortaya çıkartan ŞEYTANİ güçler önlerinde engel istemiyor.
Bizler eğer Aytunç hoca Allah gecinden versin vefat ederse sorumlularına karşı KISAS uygulayacağımızı şimdiden beyan ediyoruz
https://www.facebook.com/note.php?note_id=10151433508365187

“Çipli nüfus kağıdı uygulaması uzun yıllar öncesinden planlanmış bir projedir. Tavistock bu projenin geliştirilmesinde ve dünya çapında uygulamaya sokulmasında en etkili kuruluş olmuştur.Daha öncede Türkiye’de kan örneklerinin toplanmasının olayı yaşanmıştır. Ondan sonrada dikkat ederseniz Türkiye’de bölücülük faaliyetleri hızlandırılmıştır. Günümüzde Çin ve Hindistan hariç diğer ülkelerde,özellikle halkı müslüman olan ülkelerde çipli nüfus kağıdı çalışmaları yapılarak ülkelerin toplumsal gen haritaları çıkarılarak ve ona göre siyasetler belirlenecektir. Bu çalışmalara Holistik araştırmalar denir.”

ÇİPLİ KİMLİK Tehlikesi

Selam Ve Selam “Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı” yani halk arasında bilinen ismiyleÇİPLİ KİMLİK;Haziran ayında ilk olarak Kırıkkale ilmizde dağıtılmaya başlanıyor. Ehliyet,sağlık karnesi,pasaport,otobüs ve trenlere binerken seyahat belgesi yerine kullanılacak bu kimlikleri okuyacak cihazlar otobüslere,trenlere,devlet dairelerine hatta cami girişlerine bile konacak. Böylece devlet vatandaşının nerede ne yaptığını daha rahat görebilecek.
Suç engellenecek(!) Hayatımız kolaylaşacak (!)
 Peki nereden çıktı bu ÇİPLİ KİMLİK?Tarihçesi nedir? 
Kimlik belgelerinin elektronik ortama geçirilmesi ve çiplenmesi fikrinin ilk olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmese de 1985 yılı ISO/IEC 7810 kimlik belgeleri standardının ortaya çıkışı milat kabul edilebilir.
 1995 yılında Küresel Baronların psikolojik savaş örgütü Tavistock Enstitüsü Manchester Metropolitan Üniversitesi ve Avrupa Komisyonu ortaklığıyla kişilerle ilgili okul,meslek,sağlık vs tüm bilgilerin toplanacağı elektronik kimlik projesi olan SMARTCARDS projesine başlar.Bu projenin nasıl sonuçlandığı hala sürüp sürmediği muammadır.
Ancak 2002 den beri Estonya dan başlamak üzere Avrupa ülkelerinde ÇİPLİ KİMLİK KARTlarının ortaya çıkışı projeden küresel baronlar adına olumlu sonuç alındığı olarak yorumlanabilir. 
Amerika Birleşik Devletlerinde öncelikle ÇİPLİ KİMLİK Nevada,Wyoming ve Kuzey Dakota eyaletlerinde SAGLIK PASAPORTU adiyla uygulanmıştır.2005 yılında Real ID Yasası adıyla ABD deki bütün kimlikler ÇİPLİ KİMLİK haline getirilmeye çalışılmış ,daha sonra Türkiye de uygulanması planlandığı gibi, uçak otobüs ve trenlerde ayrıca devlet dairelerinde bu kimliğin okutulmasının zorunlu tutulacağı yasada belirtilmişti. Bu yasa büyük tartışmalarla karşılanmış kişisel hak ve özgürlüklere karşı bir saldırı olarak görülmüştür.

İngiltere de çıkarılan benzer bir yasa da aynı tepkilerle karşılaşmıştır. Küresel sistemin önde gelen ailelerinden Rockefeller ailesinin bir ferdi olan Nicholas ROCKEFELLER;Yönetmen Aaron RUSSO’ya yaptığı bir açıklamada “Amacımız dünyadaki herkese radyo frekanslı çip yerleştirmek.Herkesin sahip olduğu herşey bu çipte olacak.Bize muhalefet eden biri olursa çipini kapatıp onu ölüme mahkum edeceğiz” demiştir.ÇİPLİ KİMLİKlerin radyo frekanslı çiplerden önce bir geçiş uygulaması olduğu buradan anlaşılmaktadır.(3) 
Peki ÇİPLİ KİMLİK Projesinin Türkiye’de durumu ne alemde? 21 Nisan-30 Mayıs tarihleri arasında çipli kimliğin Türkiye de yaygınlaştırılması ve kullanımının öğretilmesi amacıyla Alanya Özkaymak Select Otel’de bir toplantı düzenlendi.
Bu toplantıda yapılan satanist ayinleri ve rezillikleri başka bir yazıya bırakarak toplantıya katılan H.Beyefendi nin bizimle paylaştığı belge ve bilgiler üzerinden ülkemizin ÇİPLİ KİMLİK KARTI ile nasıl bir felakete sürüklenmek üzere olduğunu göstereceğiz.
 Çipli kimlik ihalesi iki şirket arasında paylaştırılmış:Datateknik ve Gate Elektronik. 
Datateknik bilindiği gibi Ülker(önceki soyadları Berksan) ailesine ait bir bilişim firmasıdır.Ülker ailesinin Kırımlı bir Yahudi ailesi olduğu Yalçın KÜÇÜK,Ergün POYRAZ ve Soner YALÇIN gibi araştırmacılar tarafından iddia edilmiştir(4).Datateknik şirketinin PTT ve Fatih Projesinde ihale yolsuzluklarına karıştığına dair iddialar mevcuttur.(5) (6) 
Sırada diğer şirket Gate Elektronik var.1989 yılında(7) Çanakkale ili Çan ilçesi nüfusuna kayıtlı Turgay ve Nuray MALERİ * (şimdiki soyadı KARALAR) tarafından SIFIR SERMAYE (8) ile kurulan bu şirket kısa sürede savunma sanayi ihalelerinde başa güreşmeye başlamıştır.AKP ye yakın bir profil çizen bu şirket Maleri Mühendislik,Sportif Havacılık ve Global Teknik şirketleriyle ilişkilidir.AKP den milletvekili adayı olan ama kazanamayan Nuray MALERİ KARALAR;Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın yangın söndürme helikopteri ihalesini,bütün teknik ve bürokratik yetersizliklerine rağmen,almış;bakanlığa kiraladığı yetersiz helikopterlerden biri Fethiye’de 9 Ağustos 2012 tarihinde düşerek 5 kişinin ölümüne neden olmuştur.(9) “Kirli Oyunlar” adlı Emniyet İstihbarat a yakın bir sitenin verdiği bilgilere göre Gate Elektronik şirketi savunma sanayi ihalelerinde İsrail den ithal ettiği malzemeleri,ihale şartlarına aykırı olmasına rağmen,YERLİ ürün diye pazarlamaktadır. Gate Elektronik şirketinin logosuna baktığımızda ilginç bir şeye rastlıyoruz:Ters döndürülmüş masonik HERŞEYİ GÖREN GÖZ(ALL SEEING EYE).
Baştan aşağı bir Siyonist mason firması olan Time Warner şirketinin logosunda ise bu masonik gözün düz şekli yer almaktadır.Her fırsatta İsrail’e saldıran,ONE MINUTE olayıyla ses getiren,gençlik yıllarından beri siyonizme ve masonluğa karşı çıkmış birisi olarak bildiğimiz Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN niçin bu şirkete de ONE MİNUTE dememektedir? 
  “Çipli kimliklerin dağıtımının yönetilmesinde bari YERLİ bir yazılım kullanılsın” diyorsunuz ama maalesef.Amerikan istihbarat örgütleri CIA ve NSA ile ile işbirliği halinde olan(10) Microsoft firmasının bir ürünü olan Dynamics CRM yazılımı kullanılıyor.Bu yazılımın içinde Microsoft un NSA ya bilgi kaçırmasını kolaylaştıran NSAKEY adlı bir anahtar olduğu,(11)Alman hükümetinin bilgisayarlarındaki verileri çaldığı ortaya çıkan Microsoft yazılımlarını kullanmayı bıraktığı(12) biliniyorken,Çipli kimliğin verilerinin tutulduğu MERNİS sistemi ve kimliklerin dağıtılmasında Microsoft ürünlerinin kullanılmasını manidar buluyoruz.

Çipli kimliklerin içinde ise AKİS adlı bir yazılım bulunmaktadır.Bu yazılımın Ulusal Yazılım Sertifikası mevcut değildir,yani çipli kimliklerin nerelere ne veri gönderdiği belli değildir.Yahudi asıllı Z.ailesinin şirketinde geliştirlen bu yazılım;içindeki verileri korumak için DES ve 3DES şifreleme algoritmalarını kullanmaktadır.DES algoritması 1998 yılında kırıldığı,yani DES le şifrelenen bilgilerin korunmadığı , halde(13) niçin bu kartların içinde hala kullanıldığı bilinmemektedir. 
Görüldüğü üzere ÇİPLİ KİMLİK işinden pis kokular yükselmektedir.Türkiye vatandaşlarının mahremiyetinin,özgürlüğünün ve ulusal kimliğinin korunması için çipli kimlikleri acilen sorgulamaya başlaması yerindedir. Güven AYDEMİR-TÜRKİYE NİN KURTULUŞU İÇİN MÜCADELE BİRLİĞİ (TKMB
) 1-)http://www.newswithviews.com/Cuddy/dennis122.htm 2-)http://en.wikipedia.org/wiki/REAL_ID_Act 3-)http://www.youtube.com/watch?v=o8i8rDJZNTE#t=241 4-)http://www.youtube.com/watch?v=20gIQAMSaxU#t=127https://groups.google.com/forum/#!topic/dunyaturkbirligi/6UHMAUoq3Z0 5-)http://blog.milliyet.com.tr/yuh–neler-oluyor-hayatta–ulker–ihale–yolsuzluk–vs—/Blog/?BlogNo=247833 6-)http://www.yazargundemi.com/yazi/101643/readhttp://www.gateelektronik.com.tr/index.php/pages/view/6 8-)http://arsiv.sabah.com.tr/2004/10/02/cp/hob111-20040912-102.html 9-)http://m.airporthaber.com/read.php?id=40060 ,http://www.muhalifgazete.com/38491-AKPden-aday-adayina-buyuk-kiyak.htm 10-)http://www.gazeteciler.com/gundem/microsoft-cia-isbirligi-tuyler-urpertti-68467h.html 11-)http://arsiv.zaman.com.tr//2000/02/22/yazarlar/2.html 12-)http://www.milliyet.com.tr/2001/03/19/guncel/agun.html 13-)http://www.olympos.net/belgeler/simetrik-kriptografi/des-nasil-kirildi-5555.html#axzz343m4tJNT